Şampiyonlar Ligi B Grubu'nda oynadığımız ilk 3 maçta
deplasmanda bir galibiyet ve bir beraberlik elde ederek iddialı duruma
geldik. Her ne kadar Vodafone Arena'da Dynamo Kiev'i yenememiş olsak da
Sao Paolo'daki müthiş zaferden sonra, hazır rakibin önemli gol ayağı
Milik de yokken 1 Kasım'daki 4. maçımızda Napoli'yi Vodafone Arena'da da
yenebilmeyi ümit ediyoruz. Bu ümitle Spor Toto Süper Lig'deki
maçlarımızı rotasyonlu kadrolarla oynayıp geçen sezonki
üreticiliğimizden uzak bir görüntüyle idare ediyoruz. Şimdiye kadar
işler yolunda gittiği için Başakşehir ile aynı puanda zirvedeyiz. Ezeli
rakiplerden Galatasaray'ın 3, Fenerbahçe'nin 8 puan önündeydik.
9. Hafta'da Ankara'da Gençlerbirliği maçına kısıtlı bir 18
ile gittik. Oğuzhan, Atiba, Gökhan İnler'in Napoli maçına saklanması,
Ömer Şişmanoğlu'nun hafif sakatlığı ve tabi ki geçen hafta Antalya
maçında aşil tendonu kopup yaklaşık 6 ay sahalardan uzak kalacak Caner
Erkin'in de eksikliği ile ilginç bir kadro tercihi yaptı Şenol Hoca.
Kalede Fabri; savunmanın sağında Gökhan Gönül, solunda
Adriano, merkezde değişmeyen stoperler Marcelo ve Tosiç; önliberoda
Necip ve Tolgay, onların önünde hücuma dönük merkez, forvet arkası
pozisyonunda Talisca, sol açıkta Olcay, sağ açıkta Quaresma ve forvette
Cenk'ten oluşan bir 11 ile başladık.
Maçın henüz 14. dakikasında Necip sakatlandı ve oyunu
terketmek zorunda kaldı. Yerine Rhodolfo girdi. Sahada 3 stoperimiz
vardı, Tosiç mecburen sol bekte, Adriano da önliberoya geçti bu
değişiklikle. Ancak çok yumuşak hale gelen orta sahamız üretken
olamadığı gibi oradan çok da baskı yedik. Ve nihayet göbekten bindirme
gelen Gençlerbirliği ataklarından birinde Fabri'nin Rhodolfo'yu da
engelleyerek ceza sahası dışında topa kafa ile müdahalesi ıska ile
sonuçlanınca kalemizde şok bir gol izlemek zorunda kaldık. Bu hatayı
daha önce Günay, Cenk ve Tolga ile çok acı hatıralarla izlediğimiz için
epey bir moral bozukluğu yaşadık.
Gençlerbirliği, savunmadan uzun topla çıktı. Serdar Gürler
uzun gönderilen topa hareketlendi. Bu sırada Fabri kalesini terk etti,
Serdar Gürler'in yanındaki Rhodolfo ile çarpıştı ve iki Beşiktaşlı
oyuncu yerde kaldı. Serdar Gürler, ceza sahası dışında boşta kalan topu
aşırtma bir vuruş yaparak ağlara gönderdi.
Golden sonra da rakip karşısında pozisyon üretmekte sıkıntı
yaşadık. Daha fazla topla oynadığımız halde ceza sahasında
forvetlerimizi topla buluşturamadık, yani hücumda etkili olamadık.
Karşılaşmanın 29. dakikasında Tosic, rakibine yaptığı müdahale sonrası
sarı kart gördü. Cezalı duruma düşen Tosic, gelecek hafta oynanacak
Trabzonspor maçında cezalı duruma düştü. Dikkat! Caner sakat ve Tosiç
Trabzonspor maçında cezalı... Artık stoperde Marcelo - Rhodolfo
tandemine mecburuz ve sol bekte Adriano veya Beck'ten Napoli maçından
sonra kim sağlam kalırsa o oynayacak. Adriano'nun mevcut temposu bu
kadar maç oynamaya dayanır mı bilemiyorum. Beck de sakatlık yaşamaz
umarım.
İlk yarı kör dalaşı ile sona erdi. Şenol Hoca, ikinci
yarıya beklendiği gibi Olcay - Aboubakar değişikliği ile başladı ve
takıma yeniden heyecan getirdi. Artan baskımızla gol bulacağımızdan emin
bir şekilde beklemeydeydik artık ve 51. dakikada gayet ümit verici
paslaşmalarla gelişen atağımızda Quaresma'nın asistini kaçırmayan
Talisca'nın kafası ile beraberliği bulduk.
Ceza sahasına havalandırılan top rakipten sekip Cenk'in
önünde kaldı. Cenk pasını sol taraftaki Quaresma'ya gönderdi. Ricardo
Quaresma ceza sahasının solunda topla buluştu. Portekizli yıldız çizgiye
inerken topu ceza sahasına havalandırdı. Talisca, arka direkte yaptığı
kafa vuruşuyla topu ağlara gönderdi.
54. dakikada sol kanattan bir serbest vuruş kazandık.
Quaresma'nın ceza sahasına ortasında Marcelo kafa vuruşu yaptı ancak
Hopf topu son anda köşeye giderken çıkarmayı başardı.
Artık galibiyeti daha arzulu bir şekilde arayan bizdik ve
bunun için epey çabaladık. Genclerbirliği kalecisi Hopf iyi günündeydi,
birçok pozisyonda çok başarılıydı. 64. dakikada Ricardo Quaresma ceza
saha dışında topla buluştu. Yıldız oyuncu ilk rakibini geçtikten sonra
ceza sahası dışından kaleyi düşündü ancak Hopf bir kez daha gole izin
vermedi ve top kornere çıktı.
73. dakikada sol kanattan bir korner kazandık. Portekizli
yıldız kornerde topu ön direğe gönderirken, top Gençlerbirliği
savunmasından sekip direğe çarptı ve oyun alanına geri döndü. Pozisyonun
devamında Quaresma sol kanattan topla ilerledi ancak top auta çıktı.
Baskımızı sürekli arttırdığımız oyunda epey pozisyon da
bulduk ama Hopf, takımı adına iyi işler çıkarmaya devam ediyordu. 74.
dakikada Talisca'dan topu alan Aboubakar, ceza yayı üzerinden çok sert
bir vuruş gerçekleştirdi ancak Hopf bir kez daha topu çıkarmayı başardı.
Hopf'un başarılı performansının yanında asıl üzüldüğümüz
pozisyon ise Cenk-Quaresma işbirliği ile boş kaleye topu sokamamak oldu.
Savunmanın arkasına Cenk Tosun sarktı. Gençlerbirliği
savunması bir an için ofsayt beklerken, Cenk Tosun topla birlikte ceza
sahasına ilerledi. Kaleci ile karşı karşıya kalan Cenk, sol tarafından
gelen Quaresma'ya pasını çıkardı ancak top Quaresma'nın önünden geçti ve
galibiyet için gereken en net gol şansından olduk. Ardından gelişen atağımızda Aboubakar, topla birlikte ceza
sahasına girdi, ilk rakibinden şık bir hareketle kurtuldu. Topu soluna
çeken yıldız oyuncu şutunu çıkardı ancak top savunmadan geri döndü.
Bu kez direk izin vermedi...
88. dakikada kullanılan serbest vuruşta Ricardo Quaresma
topu ceza sahasına havalandırdı. Marcelo kafa vuruşu ile topu kale
önünde doğru çevirdi. Cenk Tosun kafa vuruşunu gerçekleştirdi ve top üst
direkten geri döndü. Bu pozisyondan sonra oyuncularımız "galiba golü
atamayacağız" düşüncesi ile ümitsizliğe düşmüş olacak ki 4 uzatma
dakikasında iyi bir pozisyon bulamadık.
Şampiyonlar Ligi'ndeki önemli bir maç öncesi bu kayıp
puanlar umarım başımıza iş açmaz. Galip gelip Napoli karşısına hem
Vodafone Arena baskısı hem de moralle başlamak çok iyi olacaktı. Gerçi
ikinci yarı epey bastırdık golleri aradık ama muvaffak olamadık.
Şenol Hoca'nın bu rotasyonu ile feda ettiğimiz galibiyet umarım Napoli karşısında alınır da boşa hayıflanmayız.
Başarılar Beşiktaşım!..
Görseller: Sporx.com